بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَلَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ عَيۡنَيۡنِ ٨

Biz ona iki göz vermedik mi?

– Seyyid Kutub

وَلِسَانٗا وَشَفَتَيۡنِ ٩

Bir dil, iki dudak vermedik mi?

– Seyyid Kutub

وَهَدَيۡنَٰهُ ٱلنَّجۡدَيۡنِ ١٠

Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi?

– Seyyid Kutub

فَلَا ٱقۡتَحَمَ ٱلۡعَقَبَةَ ١١

Fakat o zor geçidi aşmaya girişmedi.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡعَقَبَةُ ١٢

O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?

– Seyyid Kutub

فَكُّ رَقَبَةٍ ١٣

O geçit bir köle ve esir azad etmektir.

– Seyyid Kutub

أَوۡ إِطۡعَٰمٞ فِي يَوۡمٖ ذِي مَسۡغَبَةٖ ١٤

Yahut açlık gününde doyurmaktır.

– Seyyid Kutub

يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ ١٥

Akraba olan yetimi,

– Seyyid Kutub

أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ ١٦

Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ ١٧

Sonra inanıp birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmak.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ١٨

İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu